Tavaf, din-i mübin-i İslam’da önemli bir ibadettir. Hem haccın hem umrenin rüknü olup, hem de müstakil bir ibadettir. Din-i İslâm’da tavafın 8 çeşidi vardır. Kâbe etrafında dönülmek suretiyle yapılan bu ibadet hem tarihi hem de dini bağlamda derin anlamlar içerir. Şimdi bu makalede tüm bu ayrıntıları ele alacağız.

Tavafın Anlamı ve Şekli
Tavaf, Arapça lügat anlamı olarak “dönmek” veya “çevresinde dolaşmak” demektir. Dini anlamda tavaf Kabe etrafında dönmek suretiyle yapılan bir ibadettir. Bu ibadet, Kâbe’nin yanına gelip, Hacer-ül Esved hizasından 7 şavt (kez) dönmekle olur. Her bir tam tur, “şavt” olarak adlandırılır ve toplamda yedi şavt bir tavaf oluşturur. Şavtlar saat yönünün tersine; Kâbe’yi solunuza alarak dönmekle olur. Hacer-ül Esved’in hizasına her gelindiğinde mübarek taş “istilâm1” edilir. Yani onu mümkünse öpmek, değilse elinizin içini kaldırarak selamlamak suretiyle olur.
Dikkat: Bazen Kâbe huzurunda şavt edilirken Rükn-ü Yemâni denen köşeninde öpüldüğü görülür. Bunun sünnette yer aldığına dair bir delil yoktur. Fakat istilâm etmek hasendir, güzeldir.
Tavafın Tarihi
İslâmiyet’ten önce de birçok kavim ve inanışta tavaf ve tavaf benzeri ritüeller yer almaktaydı. Tavafın tarihi, Hz. İbrahim dönemine kadar uzanır. Kâbe, Hz. İbrahim (aleyhisselâm) ve oğlu Hz. İsmail (aleyhisselâm) tarafından inşa edilmiştir. Tavaf, bu dönemde başlamış ve İslamiyet’in gelişiyle birlikte peygamberimiz Hz. Muhammed tarafından da devam ettirilmiştir.
610 yılında İslam’ın doğuşuyla birlikte tavaf, hac ve umre ibadetinin bir parçası olarak resmi bir şekil kazanmıştır. Hz. Muhammed, 632 yılında gerçekleştirdiği Veda Haccı sırasında tavafın detaylarını ümmetine öğretmiştir.
Tavafın Yapılışı
Tavaf yaparken aşağıdaki kurallara dikkat edilir:
- Başlangıç Noktası: Tavaf, Kâbe’nin doğusunda yer alan Hacer-ül Esved taşının hizasından başlar.
- Yedi Şavt: Kâbe’nin çevresinde yedi defa dönülür. Her dönüş bir “şavt” olarak adlandırılır.
- Sağ Omuz Açık: Erkekler, ihram kıyafetlerini sağ omuzlarını açıkta bırakacak şekilde giyer.
- Dua: Her şavt sırasında farklı dualar okunabilir. Ancak dua okunması zorunlu değildir.
Tavafın sonunda iki rekât tavaf namazı kılınır. Bu namaz genellikle Makam-ı İbrahim’in yakınında kılınır.
Tavafın Türleri
Tavaf, farklı amaçlara göre sınıflandırılır:
- Kudüm Tavafı: Hac için Mekke’ye gelen kişilerin yaptığı ilk tavaftır. Kudüm ayak basmak demektir. Yani tabiri caiz ise “ayağınızın tozuyla” yapacağınız ilk tavafın ismidir. Yeni bir mekana gelen kişinin tavafı olduğu için “tahiyye tavafı“, Kabe ile ilk buluşmada yapılan tavaf olduğu içinde “lika” tavafı olarak da bilinir.
- Ziyaret Tavafı: Hac sırasında yapılan farz tavaftır. Arafat dönüşü, Mina’da geçirilen gecede Kabe’ye gelerek yapılan bir tavaftır. Bu bakımdan “farz tavafı” yahut “rükün tavafı” olarak da tesmiye edilir.
- Veda Tavafı: Mekke’den ayrılmadan önce yapılan tavaftır. İsminden de anlaşılacağı gibi Kabe’de son kez yapılacak bir tavafı ifade eder.
- Umre Tavafı: Adını, umrenin rüknü olarak yapılan tavaftan dolayı almıştır.
- Tahiyye-i Mescid Tavafı: Yeni bir camiyi ziyaret ettiğimizde kıldığımız tahiyye-i mescid namazı gibi tahiyye-i mescid tavafı da Harem-i Şerifte yapılabilir.
- Tatavvu Tavafı: Hac ve umre dışında Mekke’de bulunmanın en büyük artısı tavaf yapabilmektir. Kâbe’de nafile namazdan efdal olan nedir biliyor musunuz? Tatavvu tavafları!
- Adak Tavafı: Adak olarak tavafa niyyet edenlerin bu ibadetleri yerine getirmesi vâcip olup, bu niyyetle yapılan tavaflara adak tavafı denir.
- Tahallül Tavafı: Şafiî mezhebine mensub olanlar için yapılan bir tavaftır. Hacca niyet edip hacca yetişemeyen kişilerin ihramdan çıkması için yapılan tavafa, tahallül tavafı denir.
Görüldüğü gibi namazın birçok çeşidi olduğu gibi, tavafında birçok çeşidi vardır. Bunlar ne güzel ibadetlerdir ki birçok bahane ile Hakk’ın nazarını celbetmeye vesiledir. Cenab-ı Hakk yapandan razı olsun, yapmaya niyeti olanları pek çabuk kavuştursun.
Tavafın Manevi Boyutu
Tavaf Kur’an-ı Kerim’de bizzat zikredilmiş bir ibadettir. Ayet-i kerime’de Kabe’nin tavafı emrolunmuştur.
وَاِذْ بَوَّأْنَا لِاِبْرٰه۪يمَ مَكَانَ الْبَيْتِ اَنْ لَا تُشْرِكْ ب۪ي شَيْـًٔا وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّٓائِف۪ينَ وَالْقَٓائِم۪ينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ
Bir vakit İbrâhim’e Kâbe’nin yerini hazırlayıp göstermiş ve şöyle buyurmuştuk: “Bana hiçbir şeyi ortak koşma. Evimi, onu tavaf edecekler, huzurumda ibâdete duracaklar, rukûya varıp secde edecekler için her türlü kirden temiz tut!” (Hac, 26)
Tavaf, İslam’ın özünde yer alan “Tevhid” akidesinin yansımasıdır. Hz. İbrahim’den günümüze kadar devam eden bu ibadet, Müslümanlar için hem ferdi hem de külli bir arınma sürecidir.
- Hacer-ül Esvet hizasına geldiğimizde kutsal taşı öpmek, mümkün değil ise sağ el avucumuzun içini öperek onu Hacer-ül Esved’e kaldırıp selamlamak. ↩︎