Harem, Mescid-i Haram veya Haram Mescidi… Mekke ve Medine haremleri şüphesiz yeryüzünün en azim 2 mescidine sahiptir. Biri Mekke’de Kabe’nin bulunduğu mübarek camii, biri Medine’de Ravza-i Mutahhara’nın bulunduğu mübarek camii… Neden Mekke’de ki veya Medine’de ki camilerin bulunduğu yere Mescid-i Haram diyoruz? Mü’minlerin tevbe amacıyla geldiği bu yer, Allah’a ve Resul’üne iman etmemişlerin giremeyeceği bu yerlere Harameyn (Haremeyn) yani Haram Mescidleri diyoruz?

,Zahiren bir tezatlık var gibi görünüyor, ama sebebini öğrenince herhangi bir tezat olmadığı anlaşılır. Bu “Haram” ifadeler sizinde dikkatinizi çektiyse aşağıda ki makalemizi okuyun. Zira bu iki mübarek yere Harem denmesinin büyük bir sırrı var.

Neden Mescidi Haram Denilmiştir?

Mekke Mescid-i Haram, İslam’ın en kudsi yapılarından birincisidir ve Kâbe’yi de kapsamaktadır. “Haram” kelimesi, Arapça’da “yasak” veya “dokunulmaz” anlamına gelir. Bu kelime, bu camilerin (Mekke ve Medine) özel bir anlamı ve kutsal bir statüsü olduğunu ifade eder. Bu makalede, Mescid-i Haram’ın adının kökeni, tarihi ve İslam’daki önemi detaylandırılacaktır.

1. Mescid-i Haram’ın Anlamı ve Kökeni

“Mescid-i Haram” adı, Arapça’daki “mescid” ve “haram” kelimelerinden oluşur. “Mescid” ibadet yeri anlamına gelirken, “haram” kelimesi “yasaklanan, korunmuş” gibi anlamlara sahiptir. Dolayısıyla, “Mescid-i Haram”, “yasaklar mescidi” veya “korunan mescit” anlamına gelir. Bu isimlendirme, Mescid-i Haram’ın Müslümanlar için özel bir ibadet yeri olduğunun ve buranın kutsallığının korunduğunun ifadesidir.

2. Mescid-i Haram’ın İslami Önemi

Mescid-i Haram, İslam dünyasında en kutsal mescit olarak kabul edilir. Kur’an-ı Kerim’de bu mescitten bahsedilerek ona özel bir kudsiyet atfedilmiştir. Mekke’de ki Mescid-i Haram’ın içinde yer alan Kâbe, İslam’ın kıblesi olup, yerde ve gökte Rabb’e iman eden her ne varsa ibadetlerini bu yöne dönerek eda etmektedirler. Ayrıca, hac ibadeti de Mekke’de ki Mescid-i Haram’da gerçekleştirilir ve buraya giren Müslümanlar birçok konuda özel kurallara uymak zorundadır. Kâbe’nin bulunduğu alan, İslam’ın doğuşundan bu yana korunmuş ve dokunulmaz ilan edilmiştir.

İkinci bir harem ise Mescid-i Nebevi’dir. Ravza-i Mutahhara bu Harem-i Şerif’in içerisindedir. Mekke’de ki Mescid-i Haram’a yönelik haramlar bu Medine camii-i şerifinde yani hareminde de geçerlidir.

İşte İslam’ın en büyük iki mescidine bu yüzden “Haram” denilmektedir. Yani bu iki kudsi bölgeye özel haramlar, yasaklar, dokunulmazlıklar vardır.

3. Haram Bölgesinin Sınırları ve Yasaklar

  1. Kan dökmek
  2. Harbetmek
  3. Velev ki bir ot dahi olsun bitkileri koparmak veya zarar vermek
  4. Velev ki bir kuş dahi olsun hayvan avlamak veya zarar vermek

İşte “Mescidi harama neden Haram denmiş?” anlaşılır.

Mescid-i Haram’ın çevresi belirli sınırlarla çevrilmiştir ve bu bölgeye “Haram Bölgesi” denir. Bu bölge, hac ve umre ibadetlerinde özel bir statüye sahiptir. Haram Bölgesi içinde kan dökmek, savaşmak, bitkilere zarar vermek, hayvanlara zarar vermek ve silah taşımak gibi bazı davranışlar yasaktır. Müslümanlar, Haram Bölgesi’ne girdiklerinde bu yasaklara riayet etmekle yükümlüdür. Bu yasaklar, Mescid-i Haram’ın kutsiyetini ve koruma altına alınmış özel bir alan olduğunu pekiştirir.

4. Mescid-i Haram’ın Tarihi Önemi

Mescid-i Haram, İslam öncesi dönemde de kutsal bir yer olarak kabul edilirdi. Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından inşa edilen Kâbe, Arap Yarımadası’ndaki pek çok kabilenin ziyaret ettiği bir yer haline gelmişti. İslam’ın gelişiyle birlikte, Kâbe ve Mescid-i Haram’ın önemi daha da arttı ve Müslümanlar burayı kutsal bir ibadet merkezi olarak benimsediler. Tarih boyunca birçok Müslüman lider Mescid-i Haram’ın bakımını üstlenmiş ve genişletilmesine katkıda bulunmuştur.

5. Mescid-i Haram’ın İbadetlerdeki Yeri

Mescid-i Haram, İslam’da sadece namaz için değil, hac ve umre gibi önemli ibadetler için de çok büyük öneme sahiptir. Müslümanlar, hac döneminde dünyanın dört bir yanından bu kutsal mekâna akın eder ve ibadetlerini yerine getirirler. Ayrıca, umre ibadeti yılın herhangi bir döneminde yapılabilir ve Mescid-i Haram bu ibadet için ziyaret edilir.

6. Kutsallığın ve Saygının Önemi

Mescid-i Haram’a verilen “haram” sıfatı, Müslümanlara bu mekânın kutsallığını hatırlatır. Buraya saygı göstermek, oraya girerken belirli kurallara riayet etmek ve Mescid-i Haram’ı korumak, İslam’da büyük bir önem taşır. Bu kutsal mekâna yapılan her ziyaret, Müslümanların ruhani yolculuğunda önemli bir durak olur.

Mescid-i Haram İsmi

Mescidi Haram tabiri, İslam’ın en yüce iki kaynağından hayat bulmuştur.

  1. Ayet
  2. Hadis

Mescidi Haram ile ilgili ayetler

Bakara (125, 144, 149, 150, 158, 191, 196, 217), Âl-i İmran (96), Enfal (34, 35), Tevbe (7, 19, 28), Hac (25, 26, 29, 33), Fetih (27), Maide (2), Isra (1)

Mescidi Haram ile ilgili hadisler

Cabir’den (ra) aktarıldığına göre Efendimiz (sas) şöyle demiştir:

“Mescid-i Haram’da kılınan bir namaz, diğerlerinde kılınan yüz bin namazdan daha faziletlidir.” 1

Elhasıl

Mescid-i Haram, İslam dünyasında sadece coğrafi bir yer değil, aynı zamanda ruhani bir merkezdir. “Haram” sıfatıyla adlandırılması, buranın korunmuş ve saygı gösterilmesi gereken bir mekân olduğunun altını çizer. Müslümanlar için buranın taşıdığı anlam, ibadetlerdeki yeri ve manevi değeri, Mescid-i Haram’ın neden “haram” olarak adlandırıldığını açıkça göstermektedir. Bu mekân, İslam kültürünün ve inancının derinliğini yansıtan en önemli yapılardan biridir.

  1. (İbn Mace, İkametu’s-Salat, 5/195, 1406) ↩︎
Web Logo

Bize iletişim bilgilerinizi bırakın ve sonraki adımda ilgilendiğiniz turu seçin.
Hemen sizinle irtibata geçelim.

İletişim Bilgileriniz
Hac turlarından birini seçiniz