Bu makale de Mescid-i Haram’ı, Kabe’yi seven ve bu özel bölge ve yapı hakkında meraklı olanlar için özel olarak 7 başlık seçtik. Gerçekten de Mescidi Haram hakkında ilgi ve dikkat çekici birçok şey var. Sizin için özenle seçip yanıtlandırdığımız bu dikkat çekici sorulardan sonra birçok açıdan bakış açınız değişecektir. Umulur ki makaleden birçok kimse istifade eder, iştiyakı ve merakı ziyadeleşir. Hadi başlayalım.

1. Kabe’de Temizlikçiler Neden Pakistanlı?
Hemen hızlı bir giriş yaparak en çok merak edilen konulardan birini başa getiriyoruz. Kabe’de temizlik işini yapan yaklaşık 2500 kişi, ağırlıklı olarak Pakistanlılardan oluşur. Bangladeş ve Endonezya gibi ülkeler bunu takip eder. Mescid-i Haram’ın temizliği için taşeron firmalar bu ülkelerden seçilmiştir. Peki ya neden Suudîlerden kimse yok?

Aslında bu bu soruyu soranlardan biri de bendim. Mekke’de meskûn bir vatandaşıma bu soruyu daha önce sormuştum. Yalnızca şu kadar diyebilirim ki: Bir Suudi vatandaşı asla Mescid-i Haram temizliği yapmaya aday olmaz.
Hatta size bir kitaptan alıntı yapacağım. Bu şekilde kendimi daha masum hissedeceğim.
“Suudi Arabistanlı bir diplomat, 1974 yılında Riyad’ın fotoğraflarını göstermişti. Bunların arasında bir hükumet binasının dışına yığılmış çöpler arasında dolaşan bir keçi sürüsünün resmi de vardı. Keçiler hakkındaki soruma diplomatın verdiği cevap beni çok şaşırtmıştı. Bana keçilerin şehrin ana çöp toplama sistemi olduklarını söylemişti. ‘Kendine saygı duyan hiçbir Suudi çöp toplamaz‘ dedi.”
John Perkins – Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 – 117. Sayfa
2. Kabe’de Neden Sürekli Tadilat Var?
Bir diğeri de Kabe’de bitmek bilmeyen restorasyon. Mescid-i Haram’a gittiyseniz yahut canlı olarak izlediyseniz farketmeden hafızanıza kaydedilmiş olmalı. Hatırladınız mı? Mutlaka görmüşsünüzdür… Şu kırmızı vinçler!

Ah evet, hatırladım şimdi şu vinçler! Nereden geliyor bunlar diye sorduğunuzu tahmin ediyorum. Bu gördüğünüz meşhur vinçler nedense işini hiç bitirmiyor ve daima iş üstünde gibiler! Aslında bunlar gerçekten Harem bölgesinin demirbaşlarından! Bu sefer halk arasında konuşulanları bir kenara bırakıp bir ayet vererek konuyu açıklayacağız. Zira Mescid-i Haram’ın imarı ve temizlenmesi hakkında ayet vardır.
Siz hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram’ı imârı, Allah’a ve ahiret gününe iman edip Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Onlar Allah katında eşit değillerdir. Allah o zalimler topluluğunu doğru yola ulaştırmaz.
Tevbe 19. Ayet (113/19)
Burada Mescidi Haram’ın imarı söz konusu olmuş ve bugün Suudi hükumeti ayetin bu sırrına masadak olmuştur. Zira hacılara su dağıtmak ve Harem bölgesinin imarı Suudi rejiminin deruhte ettiği bir vazifedir. Gerçi âyet, müşriklere hitaben vahyolunmuştur. Fakat ayetin bulunduğu Tevbe suresi için Huzeyfe (ra) demiştir ki:
“Sizler bu sûreye Tevbe sûresi adını veriyorsunuz. Allah’a yemin olsun ki bu sûre, hiç kimseyi dışarıda bırakmaksızın hepsini sarsmış ve sorgulamıştır” demiştir. (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XV, 172)
Hz. Huzeyfe (ra), Kaynak
3. Zemzem Suyu Böbrek Taşı Olanlara Zararlı Mı?
Gelelim bir diğer enteresan başlığa. Umre veya hacı adayları mutlaka şunu işitmiştir ki “Böbrek taşınız varsa hep zemzem içmeyin, diğer doğal suları da tüketin. Zemzem böbreğe uğramaz ve susuz kalır”.
Bir diğer iddia da “zemzem şifadır, hastalık verici değildir”.
Bu konu tıbbi bir konu olup herhangi bir tavsiyede bulunmamız mümkün olmamaktadır. Yalnızca sizin için bilimsel bir araştırmanın küçük bir özetini “kaynağı ile beraber” sunuyoruz.
Çalışmada zemzem suyunun farelerin karaciğer ve böbrek fonksiyonlarına etkisini inceleniyor. 150-200 g ağırlığında dişi wistar fareleri seçilmiş ve iki gruba ayrılıyor. Sonra bir gruba normal su, kontrol grubuna ise günlük 500 ml zemzem suyu veriliyor. Test sonucunda zemzem suyu ile beslenen farelerin ağırlığında dikkat çekici bir artış gözlemleniyor. Karaciğer ve böbrek fonksiyon testlerinde ise kontrol grubuna kıyasla anlamlı bir fark bulunamıyor.
Yani: Zemzem suyu, karaciğer ve böbrek fonksiyonları üzerinde olumsuz bir etkisi olmaksızın uzun süreli tüketim için güvenlidir.
Kaynak: National Library of Medicine
4. Kabe’de 300 Peygamberin Mezarı Var Mı?
Kabe hakkında bir rivayet vardır ki “Kabe’nin etrafında 300’e yakın nebî medfundur. Mescid-i Haram’ın altında şu kadar peygamberin kabri vardır.”
Her ne kadar merakâver, bir mesele olarak ümmetin dilinde dolaşıyor olsa da bunun gerçeklikle pek bir alakası yoktur.
5. Neden Mescidi Haram Denilmiştir?
Mescid-i Haram normal vakitlerde mübah veya helal olan bir takım davranışların yasaklandığı, hürmet edilen bir yer olması bakımından Haram Mescidi anlamına gelen Mescid-i Haram adını almıştır.
6. Kabe’nin Zemini Nasıl Soğuk Kalabiliyor?
Cezire-i Arap, gayet sıcak ve daima güneşlenen bir yer olduğundan ve hacılar daima Kabe’de tavafta bulunduklarından, Kabe’nin zemini için özel bir mermer seçilmiştir. Bu mermer Yunanistan orjinli olup Thassos Mermeri olarak bilinir. Bu mermer oldukça beyaz olup güzel bir görünümü vardır. Diğer yandan dayanıklı, ince ve sıcağı tutmayan bir yapısı vardır. Genellikle inşaat ve dekorasyon sektörlerinde, özellikle lüks projelerde kullanılır. İşte bu mermerlerın ışığı kolayca kırmasından dolayı sıcaklık nüfuz etmez ve hacılar da rahatça namaz, niyaz ederler.
7. Kabe’de Orjinal Olan Tek Şey: Hacer-ül Esved
Kabe, daha önce birçok defa yıkılmış ve tekrar onarım görmüş bir yapıdır. Buna örnek olarak Abdullah bin Zübeyr isyanında Haccac-ı Zalim’in mancınıkla Kabe’ye zarar vermiş daha sonra onarmış, I. Süleyman zamanında tadilat yapılmış ve IV. Murat zamanında da sel baskınından dolayı yıkılıp tekrar onarılmıştır. Tüm bu olaylar neticesinde Kabe’nin eskiden kalan tek parçası “Hacer-ül Esved” olmuştur.
Mescidi Haramın Diğer Adları Nedir?
Mescid-i Haram’ın diğer adları şunlardır:
- Beytullah (Örfî)
- Kâbe (Maide / 95)
- El-Beyt (Enfâl / 35, Bakara / 125)
- el-Beytü’l-Atîk (Hac / 29)
- el-Beytü’l-Harâm (Mâide / 2)
- el-Beytü’l-Muharrem: (Örfî, Kuran’da geçmiyor)
- el-Mescidü’l-Harâm (İsrâ / 1)
- el-Beytü’l-Ma’mûr (Tûr / 4)